iLGiNC MENU
ABOUT MxMENU
RETRO MENU

Sunday, June 21, 2009

Değerler...







Elinde olan değerlerin henüz farkına varmış biri gibi düşünürüm kendimi bazen...

Böyle bir düşünce tarzı beni çoğu zaman rahatlatır ve kendi moral platformumda yüceltir.Hani o sahneye çıkıp emeklerini teşhirleyen üstad gibi. Kendi içimde kendimi böyle hissederim belki.Göğüs kafesime ferahlık dolduran düşüncelerdendir.İç sıkan her bir şeyden uzak, gerçekte sade olduğunu bilsem de zihnimi oyalaması hoşuma giden o renkli düşünceler...
Aleme dalmışlığımı titretip his kafesinden çıkaran akli farkındalık, çok basit bir müziği bile nasıl kılıflar bir bilseniz...Önce besteyi çalan kişiyi ve nasıl çaldığını, daha sonra ses titreşimlerinin havadaki enerjisinin nasıl bir renk cümbüşüne döndüğünü görürsünüz.İçinizde kalan sıkıntılar gömülür yine içe... Dinlenebilmenin hiç bu kadar güzel bir bahanesi olamaz kanımca.Öyle ya; bazen fırsatları kendimiz yaratmalıyız.Sıkıntı sızıntısına izin vermeden vakit geçirmek için yalvaran insanları görebildiniz mi hiç.Evet ...Etraftalar, her bir yerde... Gözleri sade olana mühürlenmiş, ve sadece yaratamamanın körlüğünde gezen insanlar gördüm.Acı bakışları ve kendisinin tasarlamadığı hayatından hoşnut olmayan kişiler...
Belki biz de bir nebze bahsedileniz.Belki bizde az da olsa böyle soluk yaşıyoruz.Aşamadığımız engelleri diğer mutluluklarla aşamıyoruz...Çevrende olan bitenlerin hep bir temkine hatta adab kurallarına dayanmasını beklerken, tek başına dolaştığın bir gün ellerini havada açıp "-Ne güzel bir Hayat bu!" dediğin oldumu.En son kendine bu jesti ne zaman yaptığını hatırlıyor musun?
Sen orkestradaki bir fülütçü, mazlum ve yorgun fabrika işçisi, yağmurlu bir günde, tek tasası mutlu olabilmek olan ve şemsiye kullanmadan boş boş dolaşan o adam olabilir misin?Etrafının gözünün süzgecinden geçtiğini düşündüğünde herhangi bir şeye gülüşün, belki arkasından gelen diyaloğunda karşıtına da gülüşünün alıştırmasıdır.Belki Tanrının ellerini yüzünde hissetmen için hiç de geç değil.Derin uykuların arasından çıkıp güne ilk baktığında kavradığın şey ağızının havasız kaldığı değil de nasıl güzel gerneşeceğin olmalı.Ve uyanıp suyla dirilmek, kendine aynada bakmak.İlgi görmenin ve paylaşımın her ikisini birden tadabilme açlığındaki o gözlerin huzur çağrışımları yaratmasına fırsat tanımak...

Aklından geçen fenalık olmasın...Aklına giren hep yargılansın, önce hep hor görülsün.Onun sana olan tepkisine göre sen de o düşünceye sahip çık veyahut onu gönlünde bir cami önüne bırak...
Terkedende senden olsun, üstlenen de...Artan da sen ol azalan da.Seven de Sen ol, Sevilen de..
Yok başka oynayacağın bir rol.Yazılan senaryo buysa güzel oyna.Belki o zaman başka oyunlara da davet edilirsin...

Mx Philosophia...
















music +